Bir süredir hem solunum yolu enfeksiyonu olarak hem de gastroenterit etkeni olarak Adenovirüs enfeksiyonları yaygın ve solunum yolu enfeksiyonu etkenleri arasında metapnömovirüs ve COVID-19 dikkat çekiyor. Ama yaz aylarının doğası gereği solunum yolu enfeksiyonlarından daha çok gastroenterit yani ishal vakaları ile başvurular oluyor. Geçen hafta gastroenterit etkenleri en sık E. Coli ve norovirüstü bu hafta Campylobacter jejuni de eklendi.
Campylobacter jejuni gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde gıda kaynaklı hastalıkların yaygın nedenlerindendir. Okullar, huzurevleri ve hastaneler gibi kalabalık ortamlarda büyük gastroenterit salgınlarına neden olur. Özellikle beş yaş altı çocuklar, Campylobacter jejuni’ye karşı hassastır ve görülme oranları, ileri yaş gruplarına göre üç kat daha yüksektir. Diğer yüksek riskli gruplar arasında bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler ve gelişmekte olan ülkelere seyahat etmiş veya bu ülkelerde yaşamış kişiler yer almaktadır. Campylobacter jejuni enfeksiyonları, az pişmiş kümes hayvanı tüketiminin artması ve yüzmek için girilen kirli sular nedeniyle yaz aylarında zirveye ulaşır.
Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, dünya genelinde her yıl yaklaşık 1,3 milyar Campylobacter jejuni vakası görülmekte ve bu da yılda yaklaşık 96 milyon hastalığa ve 21.000 ölüme neden olmaktadır.
Campylobacter jejuni'nin hastalık mekanizması, kolonizasyon, istila ve toksin üretimi gibi çeşitli aşamalardan oluşur. Bakterinin öncelikle midenin asidik ortamında hayatta kalması ve ardından ince ve kalın bağırsaklara yerleşmesi gerekir. Campylobacter jejuni, kamçıları ve adezinleri aracılığıyla bağırsak mukozasının epitel hücrelerine bağlanır. İnce ve kalın bağırsakları kolonize ederek inflamatuar bir yanıt oluşturur.
- jejuni, hücre döngüsünün durmasına ve hücre ölümüne neden olan sito-letal bir toksin ve sıvı salgılanmasına ve ishale neden olan Campylobacter jejuni enterotoksini de dahil olmak üzere bağırsak epitel hücrelerine zarar verebilecek çeşitli toksinler üretir. Enfeksiyon, bağırsak mukozasında iltihaplanmaya neden olan bir bağışıklık cevabı uyarır. Bağışıklık tepkisi aynı zamanda enfeksiyon semptomlarından da sorumludur.
- jejuni enfeksiyonunun klinik belirtileri hafiften şiddetliye kadar değişebilir:
- İshal, sulu veya kanlı olabilir,
- Karın ağrısı, kramp veya şişkinlik,
- Özellikle dizlerde eklem ağrıları,
- Ateş, bulantı, kusma ve baş ağrısı,
- Özellikle baldır kaslarında kas ağrısı.
Bu semptomlar genellikle bakteriye maruz kaldıktan 2-5 gün içinde ortaya çıkar ve 10 güne kadar sürebilir.
Bazı durumlarda C. jejuni bağırsaklardan vücudun diğer bölgelerine yayılarak ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Campylobacter jejuni'nin neden olduğu ishal dışındaki hastalıklar:
- Guillain-Barre sendromu (GBS), kas güçsüzlüğüne, felce ve diğer nörolojik hasarlara yol açabilen nadir fakat ciddi bir otoimmün bozukluktur.
- Reaktif artrit genellikle eklemleri, gözleri ve idrar yollarını etkileyen bir artrit türüdür.
Tanı için dışkı kültürü (altın standart) bakterinin üremesini sağlamak için özel bir besiyerinde yapılır. Ancak kültür birkaç gün sürebilir ve enfeksiyonun kesin tanısı gecikebilir.
Bir diğer tanı testi ise PCR tekniği ile dışkıda C. jejuni DNA'sı araştırılmasıdır. Bu testle, saatler içinde sonuç alınabilir ve kültürden daha hassastır.
Campylobacter jejuni, özellikle kümes hayvanları ve çiftlik hayvanlarının bağırsaklarında bulunur. Aşılama ve gelişmiş hayvancılık uygulamaları, hastalığın insanlara bulaşma riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Gıdaların uygun şekilde işlenmesi ve pişirilmesi, çapraz bulaşmayı önlemek için çiğ eti özellikle kümes hayvanlarını ayrı hazırlamak ve dikkat etmek gerekir. Pişirmeye hazırlarken temizlemek için kümes hayvanlarını yıkamak var olan mikropları tüm mutfağa yayarak bulamaya ve dolayısıyla hastalığa neden olur. Bu nedenle işlem yaparken çok dikkat edilmelidir.
İnsanda bulaşmasını önlemek için sık sık elleri sabunla yıkamak en etkili yöntemdir.
Campylobacter jejuni, kirli su yoluyla da bulaşabilir. Enfeksiyonu önlemek için, özellikle seyahat ederken veya hijyen koşullarının yetersiz olduğu bölgelerde, güvenli kaynaklardan su içmek ve gerekirse arıtarak temizlemek önemlidir.
Antibiyotik direnci:
Campylobacter jejuni, florokinolonlar (siprofloksasin gibi), makrolidler (eritromisin gibi) ve tetrasiklinler (doksisiklin gibi) dahil olmak üzere bir dizi antibiyotiğe direnç göstermiştir.
Uzm. Dr. Tutku Taşkınoğlu