KKK AŞISI VE KIZAMIK KORUMASI HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER

Tüm dünya genelinde kızamık vakaları artarken, çok fazla soru geliyor. KKK aşıları oldukça etkilidir ve uzun süreli koruma sağlar. Salgınlar çoğunlukla aşılanmamış bireyler arasında görülür. O halde neler soruyorsunuz birlikte bakalım.

 

KKK (Kızamık, Kabakulak ve Kızamıkçık), 12 ay ve üzeri bireylerde kızamık, kabakulak ve kızamıkçık hastalıklarının önlenmesi için kullanılan bir aşıdır. KKK aşısının ilk dozu   12-15 aylıkken, ikinci dozu ise 4-6 yaşlarında uygulanır.

 

KKK aşısı canlı bir aşıdır ve aşağıdaki durumlarda kontrendikedir yani yapılmamalıdır.  

  • Jelatin dahil aşının herhangi bir bileşenine karşı aşırı duyarlılık (alerji) öyküsü olanlar;
  • Hastalık veya tedavi nedeniyle bağışıklık yetmezliği veya bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar;
  • Aktif ateşli hastalığı olanlar;
  • Aktif tedavi edilmemiş tüberküloz hastaları;
  • Hamile olanlar veya 28 gün içinde hamile kalmayı planlayanlar.

Bu gruplar dışında aşının yapılması riskli değildir. Yan etkileri genellikle ateş, döküntü ve enjeksiyon yeri reaksiyonları gibi hafiftir. Tedavi amacıyla immün globulinler (IG) ve diğer kan ürünleri alanlara eş zamanlı KKK aşısı yapılmamalıdır. Diğer canlı viral aşılarla eş zamanlı olarak uygulanabilir. Eş zamanlı olarak uygulanmazsa, diğer canlı viral aşılarla arasında bir ay olmalıdır.

 

Kızamık aşısında "güncel" olan nedir? Bir hatırlatmaya ihtiyacım var mı?

 

Aşı %97 koruyucudur ve iki doz KKK aşısı yapılmış herkes korunuyor ve hatırlatma dozuna ihtiyaç olmadığı kabul ediliyor.

Kızamık antikorları uzun süre dayanır. Bireyleri 17 yıl boyunca takip eden çalışmalar, çoğunun (~%91) hala koruyucu antikorlara sahip olduğunu göstermiştir. Modelleme çalışmaları, tek bir doz KKK'nin yaklaşık 25 yıl koruma sağladığını ve iki doz aldığımızda bağışıklığın daha da uzadığını tahmin etmektedir. Araştırmacılar, kızamık antikorlarının 3.000 yıldan fazla şaşırtıcı bir ömre sahip olduğunu iddia etmektedir.

Diğer taraftan aşılı olanlarda kızamığa maruz kalınması bazen asemptomatik enfeksiyona neden olabilir ve bu da bağışıklık sistemlerini destekleyebilir.

 

Tüm aşılarım tamamsa kızamığa yakalanabilir miyim?

 

KKK aşısı olan birinin, bağışıklığı olmayan birine göre kızamığa yakalanma olasılığı 35 kat daha azdır. Ancak hiçbir aşı mükemmel değildir. Çok nadir de olsa bazı aşı olan kişiler de (tam aşılanmış 100 kişiden 3'ü) hasta olabilir, ancak hastalık genellikle hafiftir.

Aşı yaklaşık %7 hastada ilk dozdan sonra yeterli koruma elde edemez, bu grubun %95'i ikinci dozdan sonra korunabilir bağışıklık elde ederler. İnsanların sadece küçük bir yüzdesi her iki doza da yanıt vermeyebilir.

 

Kızamık antikor titremi kontrol etmeli miyim? Bu önemli mi?

 

Antikor testleri, virüse karşı bağışıklık cevabınız olup olmadığını anlamamızı sağlar. Ama kızamık antikor testiniz ‘negatif’ olsa bile bu korunmadığınız anlamına gelmez.

Çünkü sizi koruyan sadece antikorlarınız değildir. İmmün sistem büyük bir sistemdir ve farklı yetenekleri vardır. T hücresi ve B hücresi hafızası özellikle kızamık gibi virüsler için önemlidir çünkü kızamık vücudunuza girdiğinde, çok hızlı çoğalmaz. O kadar yavaştır ki, enfekte olursanız, hastalanmanızı önlemek için hafızası kuvvetli hücreler antikorları salar.

Kızamık antikorları ölçtürmek bu nedenle sadece bazı özel durumlarda (örneğin hamilelik) önerilir.

 

Neden sadece iki kızamık aşısına ihtiyacımız varken, örneğin yılda bir kez grip aşısına ihtiyacımız var?

Bunlar çok farklı virüslerdir, bu nedenle aşı gibi araçlar farklı şekilde çalışır:

  • Farklı şekilde mutasyona uğrar.Kızamık virüsü grip virüsüne göre çok daha az mutasyona uğrar. 1960'lardaki kızamık virüsü, her birkaç ayda bir değişen gribin aksine, bugün neredeyse aynıdır.
  • Farklı şekilde çoğalır.Kızamık vücutta yavaşça ve derinlere doğru çoğalır ve bağışıklık sistemine harekete geçmesi için zaman verir. İnfluenza ise burun mukozasında hızla çoğalır ve vücudun bulaşmayı durdurmasını zorlaştırır.

 

Enfeksiyon kaynaklı bağışıklık, aşı kaynaklı bağışıklıktan daha mı iyidir?

 

Enfeksiyon kaynaklı bağışıklık biraz daha uzun sürebilir, ancak hastalığın komplikasyonlarını unutmamak gerek. Bağışıklık kazanmaya çalışırken hasta olmanın bedeli ağır olabilir; kızamık zatürre, ensefalit ve ölüm.

 

Annesinin tüm aşıları yapılmışsa bebek korunur mu?

 

Anneler IgG tipi antikorlarını fetüslerine aktarır ve onları korur. Ama bebek doğduktan sonra kızamık antikorları hızla azalır ve 6-9 aylıkken neredeyse hepsi yok olur. Emzirme bir miktar daha koruma sağlayabilir, ancak aşılamanın yerini tutmaz.

Gebe kalmaya çalışan herkesin KKK antikor miktarını kontrol ettirmesi ve eğer seviyeler düşükse, gebe kalmadan 28 veya daha fazla gün önce aşı yaptırması gerekebilir. Ama gebe kaldıktan sonra bu aşının yapılması (canlı virüs aşısı olduğu için) kesinlikle önerilmez.

 

Çocuklara aşı yaptırmak için neden 12 ay beklenmeli?

 

Buna karar verilmesini sağlayan birkaç faktör vardır. 

  • Anneden gelen koruyucu antikorlar azalır
  • Bağışıklık sistemi olgunlaşmaya başlar
  • Enfeksiyonun en sık görüldüğü yaş

Bununla birlikte, kızamık salgını varsa, küçük çocukların mümkün olan en kısa sürede korunmaları gerekir. Erken aşılama, 6 aydan itibaren yapılabilir. Genellikle 9. Ay tercih edilir. Ama eğer erkenden bir aşı yapılırsa 12 aydan sonra yapılması gereken iki dozluk seriye dahil edilmez ve ek doz olarak kabul edilir. Yani diğer 2 doz aşı da mutlaka yapılmalıdır. Türkiye’de bu uygulama 2019 da Bağışıklama Danışma Kurulu kararıyla salgın olan bölgelerde yapılmaktadır.

Genellikle 4-6 yaşlarında verilen ikinci doz ise kızamığın kolayca yayıldığı okul öncesi koruma sağlar. Teknik olarak bir güçlendirici değildir, ancak ilk doza yanıt vermeyen %7 için yardımcı olur. Bu olmadan, bağışıklıktaki boşluklar salgınları körükleyebilir.

 

Kızamığa maruz kalırsam hastalığı bulaştırabilir miyim?

 

Aşı olanların hastalık bulaştırması, özellikle asemptomatikse çok çok zordur. 2011 New York salgını sırasında tam aşılanmış bir kişinin kızamık yaydığı belgelenmiş ilk vakaydı. Bu hasta ile yakın teması olan 88 kişiden sadece 4'ü enfekte oldu ve hiçbiri hastalanmadı. Eğer bu aşılanmamış bir vaka olsaydı, yaklaşık %90'lık bir enfeksiyon oranı beklerdik.

Farklı çalışmalarla da bu kanıtlanmıştır. Küçük bir çalışma, asemptomatik veya hafif hasta hastalarda viral dökülme bulunamamıştır. Ancak bu çok eski bir çalışma ve bulgularını daha hassas laboratuvar testleri ile tekrarlanması iyi olabilir.  

 

KKK aşısı otizme neden olur mu?

 

Otizmin genetik ve çevresel nedenleri bulunmuş olsa da aşılar bu nedenler arasında değildir. Aslında, kızamıkçık aşısının hamilelikte kızamıkçığı önlemede koruyucu bir etkiye sahip olduğu bulunmuştur. Oysa hamilelikte kızamıkçık, otistik davranış ve bilişsel gelişim geriliğine neden olan konjenital kızamıkçık sendromu ile doğan çocuklara yol açabilir. Bu nedenle kızamıkçığında içinde olduğu KKK aşısı bu sendromdan korunmak için önemlidir.

Otizm veya otizm spektrum bozukluğu, nörolojik bir durumdur; yani bir kişinin beyninin nasıl çalıştığıyla ilgilidir. Bu, otizmli bir kişinin bilgileri otizmsiz, aynı zamanda nörotipik bir kişiden farklı şekilde işlediği anlamına gelir. Otizmli bazı kişilerin belirgin gelişimsel ve zihinsel engelleri olsa da birçoğu yaşamlarının ilerleyen dönemlerine kadar otizm teşhisi almayabilirler. Otizm, bir hastalık veya rahatsızlık değildir ve bu nedenle otistik kişilerin tedavi veya çarelere değil, anlayışa ve desteğe ihtiyacı vardır.  

 

Otizm yaygınlığı son 20 yılda artmıştır. 2000 yılında 150 çocukta 1'den 2020'de 36 çocukta 1'e yükselmiştir. Bu nedenle onlarca yıldır, kötü bilim, bu artışın nedeni olarak aşıları suçlayan komplo teorilerini körüklemiştir. Ancak, yaygınlıktaki artış birkaç faktöre bağlıdır: Çocuklarda otizmi tespit etmek için daha iyi teşhis araçları olması ve otizmin toplumda daha fazla kabul görmesi (yani ebeveynlerin çocuklarının teşhislerini paylaşmaktan çekinmemesi).

 

Aşılar tarih boyunca birçok kötü sonuçtan sorumlu tutulmuş olsa da otizm ve aşı ilişkisini iddia eden Andrew Jeremy Wakefield’in makalesidir. Wakefield makalesindeki en büyük sorun, aşılanmamış bir grup ve aşılanmamış bir grup şeklinde karşılaştırma grubunun olmaması ve toplam çalışmada çok az sayıda çocuğa bakılmasıdır.  Ayrıca araştırmacı gazeteci Brian Deer, hasta kayıtlarının değiştirildiğini, Wakefield'ın KKK aşısında bir sorun bulması için para aldığını ve Wakefield'in kendi kızamık aşısını patentlemeye çalıştığını tespit etmiştir. Deer'ın makalesi, Andrew Wakefield'ın KKK aşısını otizmle nasıl yanlış bir şekilde ilişkilendirdiğini ve küresel bir sağlık korkusu başlattığını ortaya koymaktadır.  Lancet'te 1998'de yayımlanan ve 2010'da geri çekilen Wakefield'in makalesi, gelişimsel zorlukları olan 12 çocuktan bahseder ve KKK aşısı ile davranışsal semptomlar arasında bir bağlantı olduğunu iddia eder. Ancak, Wakefield'in araştırmasında bazı çocuklarda davranışsal semptomların başlangıcı, bildirilenin aksine, aşısından önce meydana gelmiştir.  

Daha sonra yapılan ve kontrol gruplarını da içeren geniş epidemiyolojik araştırmalar ve neden-sonuç ilişkisini değerlendirmeye yönelik daha katı yöntemler, KKK aşısı veya çocukluk aşı takvimindeki herhangi bir aşı ile otizm arasında bir bağlantı gösterilmemiştir.  

 

 

Uzm. Dr. Tutku Taşkınoğlu

Eklenme Tarihi: 18.03.2025 17:31:22