Okulların açılması ve nisbeten soğuyan hava nedeniyle solunum yolu enfeksiyonu şikayetleri ile sağlık kurumlarına başvurular arttı. Grip ve RSV henüz dolaşımda değil, Covid-19 ise duraklamış olsa da yüksek seviyelerde varlığını sürdürüyor ve ona Rhinovirüs eşlik ediyor gibi gözüküyor.
Elbette bu veriler sadece laboratuvarımızın verileri. Evde Covid-19 antijen testi yapanlar ve kendine tanı koyan hastalar da var. Bu verileri toparlasak belki daha fazla hasta olduğunu tespit edebiliriz. Bu noktada bize en sık gelen sorulardan birine de cevap verelim;
Evde yaptığım Covid-19 antijen testim uzun süre (14, 21, 28 gün) pozitif çıkarsa hala bulaşıcı mıyım?
Ne yazık ki, bu konuda yeteri kadar verimiz yok. Ancak, büyük olasılıkla, hala bulaşıcısınız. Covid-19 antijen testleri, PCR testlerinin aksine bulaşıcı Covid-19 virüsünü tespit etmede çok iyidir. PCR testleri, daha hassastır ve bulaşıcı olmayan virüs RNA larını da tespit eder. Bu nedenle Covid antijen testi pozitif çıktıysa başkalarına bulaştırmamak için maske taksanız iyi olur.
Rhinovirüs, Covid-19 ile birlikte veya tek başına, bu hafta en sık teşhis edilen ikinci solunum yolu virüsüdür. Yakın zamanda tanımlanmış bir Enterovirüs türü olan rhinovirüs, çocuklarda şiddetli solunum yolu enfeksiyonlarının etkenidir ve çocukluk çağı astım alevlenmeleriyle bağlantılıdır. Pandeminin ilk zamanlarında yapılan bir in vitro çalışmada Rhinovirüs ile Covid-19 etkeni olan SARS-CoV-2 arasında dolaylı bir negatif etkileşim olduğu bildirilmişti ve Rhinovirüsün çoğu hücreyi SARS-CoV-2 enfeksiyonuna karşı duyarsız hale getiren ve bunun replikasyonunu engelleyen bir interferon tepkisini tetikleyebileceği hipotezi ortaya atılmıştı. Ancak klinik anlamda pek de öyle olmadığını görüyoruz.
Henüz bu konuda bir çalışma olmasa da akut enfeksiyon fazı dışında Covid-19’un uzun süreli kalıcılığının Rhinovirüs ko-enfeksiyonu ile ilişkili olduğu düşünülüyor. Bulgular, Covid-19 ve rhinovirüs ile eş zamanlı enfekte olan hastaların, yalnızca rhinovirüs ile enfekte olanlara kıyasla dispne (nefes darlığı), öksürük olasılığının daha yüksek olduğunu ve hem yoğun bakıma yatış hem de ölüm risklerinde artış eğilimi olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, Rhinovirüs ve Covid-19 eş zamanlı enfeksiyonlarında daha dikkatli olunmalıdır.
Sonbahar aşılarını yaptırmak için iyi bir zaman olabilir. Bu arada Türkiye’de Covid-19 aşıları mevcut suşlarla eşleşmiyor. Covid-19 hızla mutasyona uğruyor, bu yüzden her zaman varyantları "kovalıyor" olacağız. Covid-19 aşılarının enfeksiyon koruması için biraz, ciddi hastalık ve ölüm içinse çok işe yaradığını gördük.
Ayrıca özellikle çocukların boğmaca aşılarını kontrol ettirmekte ve eksikse tamamlamakta yarar var çünkü Boğmaca da nadir de olsa görülmeye devam ediyor. Tüm dünyada boğmaca vakaları şu anda geçen yıla göre üç kat daha fazla. Bu, bu bakteriyel enfeksiyonların pandemi öncesi seviyelere döndüğü anlamına geliyor. Daha dayanıklı koruma sağlamak için daha yeni aşılar geliştiriliyor ancak henüz piyasaya sürülmedi. O zamana kadar herkesin güçlendiricilere ihtiyacı var. Ne yazık ki, enfeksiyon ömür boyu koruma sağlamıyor. CDC, birincil seri tamamlandıktan sonra yetişkinler için her 10 yılda bir doz aşı öneriyor. Her gebeliğin ikinci veya üçüncü trimesterinde aşılama yapılması kritik öneme sahip kabul ediliyor.
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC8709236/#:~:text=Ninety%2Dthree%20(4.3%25)%20SARS,31%25%3B%20p%20%3D%200.0008).
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0264410X18311800?utm_source=substack&utm_medium=email