Son günlerde İstanbul'da Asya kaplan türü bir sivrisineğin hızla artmakta olduğu ve özellikle çocuklarda bu sivrisineklerin ısırığına bağlı vücutta yaralar oluştuğu çok sayıda vaka bildirilmektedir.
Asya Kaplan sivrisinekleri nereden gelmiştir?
Bu sivrisineklerin anavatanı güneydoğu Asya’nın tropik ve subtropik bölgeleridir. Hindistan ve Pasifik Adaları yaygın bulunduğu bölgelerdir. Son 10-20 yılda uluslararası seyahatler ve ticari mal mübadelesi yolu ile birçok ülkeye yayılmıştır.
Bu tür sivrisineklere neden Asya Kaplan Sivrisineği denmektedir?
Bu tür sivrisineklerin vücudunda ve bacaklarında kaplanlarda olduğu gibi beyaz çizgiler olması nedeniyle "Asya Kaplan Sivrisineği" ismi verilmiştir. Bilimsel adı Aedes albopictus dur.
Asya Kaplan Sivrisinekleri hastalık taşır mı? Ülkemiz için tehlikeli mi?
Aedes cinsi sivrisinekler Sarı humma virüsü, Dang humması virüsü, Chikungunya humması virüsü gibi hastalık etkeni virüslerin yayılımında rol almaktadır. Ayrıca son yıllarda salgın hastalık yapan Zika virüs için de potansiyel bir taşıyıcı olduğundan kuşkulanılmaktadır. Ancak Asya Kaplan Sivrisineği olarak anılan Aedes albopictus türü sivrisinekler diğer daha tehlikeli Aedes aegypti gibi türlere göre daha geniş bir sıcaklık aralığında ve daha soğuk sıcaklıklarda yaşayabilirler. Bunun yanında insanlar kadar hayvanlarla da beslendikleri için Zika, Dang, Chikungunya gibi virüsleri yayma olasılıkları daha düşüktür. Yine de insanları enfekte edebildikleri, salgınlara yol açabildikleri bilinmektedir. Ülkemizde henüz bu virüslere bağlı vakalar görünmese de gelecekte nelerle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Ayrıca sivrisineklerin ısırdıkları deride oluşan yaralar bakteriler için de bir giriş kapısı oluşturup cilt ve yumuşak doku enfeksiyonları için ortam hazırlamaktadır.
İstanbul'da neden kısa zamanda hızla yayıldı?
Bu tür sivrisinekler durgun sularda, kontrolsüz çöplerin atıldığı ıslak alanlarda ve insan yaşam alanlarında hızla üreyebilmektedir. Bu nedenle Asya kaplan sivrisinekleri İstanbul'da çoğalmak ve yaşamak için çok elverişli bir ortam bulmuştur. Küresel ısınmanın da bu tür sivrisineklerin yayılımında etkili olduğu ileri sürülmektedir.
Sivrisineklerin erkekleri ve dişileri?
Sivrisinek ailesinin diğer üyelerinde olduğu gibi, dişi sivrisinekler, yumurtalarını beslemek ve kan toplamak için kullandığı uzun bir hortumla donatılmıştır, hızla ısırıp kan emer kaçarlar. Buna karşılık, türün erkek üyeleri öncelikle nektarla beslenir ve ısırmaz.
Ne yapılabilir? Nasıl kontrol altına alınabilir?
Sineklerle bulaşan hastalıkları önlemenin en etkili yolu, sivrisinek ısırıklarını engellemektir.
Dışarı çıkıldığında böcek kovucular kullanılabilir. DEET, picaradin, IR3535 ve bazı limon okaliptus ağacı yağı ile para-menthane-diol ürünlerinden birini içeren kovucular, uzun süreli koruma sağlar.
Sivrisineklerin pek çoğunun aktif olduğu akşam saatlerinde kol ve bacakları örten giysiler tercih edilebilir.
Yakın çevrede sivrisineklerin sayısının azaltılması için birikmiş sular (özellikle çiçeklikler, oluklar, kovalar, havuz örtüleri, evcil hayvan ve kuşların su ve yemek kapları) boşaltılmalıdır.
Uluslararası kuruluşlar, Üniversiteler, Sağlık Bakanlığı, Belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve özellikle toplumun bilinçli işbirliği ile Asya kaplan türü sivrisineklerin çoğalması kontrol altına alınabilir. Yayılması bir ölçüde önlenebilir. Sivrisinek mücadelesinde özellikle larva döneminde kullanılan kimyasal ilaçlar kısa vadede etkin olsa da, çevre kirliliği ve kullanılan kimyasallara direnç kazanma nedeniyle uzun vadede birçok zarar ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle biyolojik mücadele uzun vadede sonuç alıcı ve çevre dostu görünmektedir. Üniversitelerin ve araştırma kuruluşlarının biyolojik mücadele konusundaki çabalarının desteklenmesi toplum sağlığının geleceği açısından önemlidir.